21 Aralık 2014 Pazar

Bilgi ve beceri karşısında diz çöken kaplan!


Hindistan'da Racalar yılın belli zamanlarında kaplan avına çıkarlar. Bu av, kaplanı öldürmek için değil, onu gücün ve söz sahibi olmanın simgesi olarak prenslere hediye etmek içindir. Oldukça zor bir iştir koskoca bir kaplanı ona zarar vermeden yakalayabilmek ama Racalar bunu büyük ustalıkla başarırlar.

Önce kaplanı belli bir yere çekmek için yem atarlar. Kaplan yemin olduğu yere geldiğinde  sakince yemi yemesini beklerler ve ardından sessizce, onu rahatsız etmeden ellerinde geniş bir beyaz çarşafla, çarşafın arkasında saklanıp, kaplanın etrafını çember şeklinde sararlar. Kaplan tam ortada kalır. Biraz sonra ellerindeki beyaz çarşaf ile yavaş yavaş kaplanın etrafındaki çemberi daraltmaya başlayıp, adım adım kaplana yaklaşırlar. Kaplan aslında  bir pençe darbesi ile karşısında bu anlam veremediği beyaz çemberi rahatlıkla altedebilecekken, sadece şaşkınlıkla etrafını seyreder. Çember iyice daraldığında önce beyaz çarşaf, ardından bir ağ kaplanın üzerine atılır ve kaplan tüm şaşkınlığı ile ne yapacağını bilemeden bu çarşaf ve ağ altında kalır, Racalara teslim olur. Ne kaplana bir zarar gelmiştir, ne de Racalara...

Doğadaki en vahşi ve en güçlü hayvanlardan biri olan kaplanın bu derece kolay ve tepkisiz teslim oluşu sizlere çok garip gelmiş olabilir. Kaplan aslında,  daha önce tanımadığı bir şeyin, beyaz bir çarşafın karşısındaki şaşkınlığının kurbanı olmuştur. Öyle bir şaşkınlık ki zihnini paralize etmiş ve hiç düşünemeden öylece kalakamış ve sonunda da kendini çarşaf ve ağın altında bulmuştur. Racalar ise, ulaşmak istedikleri şeyi, kaplanı, doğayı çok iyi tanımanın ve kendilerine duydukları özgüvenin avantajını kullanıp, rahatlıkla başarıya ulaşmışlardır.

Tıpkı hayatta karşılaştığı sorunlar karşında gerekli araştırmayı, analizi yapan, bilgi, beceri ve özgüveni ile hareket edebilenlerin her zaman başarıya ulaşıp, sadece elindekilerle yetinip, kendisini geliştirmeyen, hayatın akışının yeniliklerine açık olmayan, olaylara sadece kendi tarafından bakanların sürekli sorunlarla boğuşması ve bir sonuca ulaşamaması gibi. Her ne kadar çağımız insanı için başarı, ulaşılamaz tepenin en yüksek yerindeymiş gibi gözükse de aslında başarı başka bir yerde, başka birinde veya zamanda değildir!

Başarı aslında hep bizimledir ve sadece bizim onu fark etmenizi bekler.

Ve başarının en değerli anahtarı da hayata farklı ve geniş bakabilmekte gizlidir. 

Önerilen Popüler Yazılar