1 Mart 2019 Cuma

Kitap Önerisi: "Köy Enstitüleri Dosyası"

"Köy Enstitüleri ayçiçeği gibiydi. Güneşe bakardı. Kardelen çiçeğini andırırdı. Karanlığı delerdi."

Paylaşımıma bu harika sözle başlamak ayrı bir anlam taşıyor. Gününüzde küresel anlamda başarılı olmuş yenilikçi eğitim sistemlerini yakından takip eden biriyim. Ülkemizin yıllardır süregelen mevcut eğitim sorununu düşününce ve dünyada bazı başarılı eğitim modellerini araştırıp irdeleyince tamamen yerli ve milli eğitim kalkınma projemiz Köy Enstitülerinin içerik ve uygulanabilirlik yönünü okuduktan sonra maalesef tekrar iç çekerek bu güzel kitabı tamamladım...


Ülkemizde 1940 yılına gelindiğinde 6 yaşın üzerindeki nüfusun %78’i okuryazar değildi. Köylerde ise bu oran %90’dı. O dönemlerde nüfusun çoğunluğu kentlerde değil köylerde yaşamaktaydı. Köylü milletin efendisi değil, ağasının kölesiydi. Bunun en önemli sebebi ise cahillikti. Bu durumda olan bir ülke nasıl gelişebilirdi?

Sonunda Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç önderliğinde, temellerini Atatürk’ün attığı “Köy Enstitüleri” kuruldu. Okuryazarlığın en alt seviyede olan köylerde klasik müzik sesleri çınlamaya, tiyatrolar izlenmeye başlandı. Sadece güzel sanatlar değil tarım, hayvancılık, dikiş-nakış, inşaatçılık gibi birçok konuda eğitim verildi. Köylüye, hakkını araması öğretildi. Bu durum maalesef bazı kişilerin hoşuna gitmedi ve “Köy Enstitüleri” kapatıldı.
“Köy Enstitüleri” konusunda anlatılacak ve konuşulacak o kadar çok şey var ki...

Biraz da kitaptan bahsedelim. “Köy Enstitüleri” uzun zamandır merak ettiğim bir konuydu. Bu konuda hangi kitabı okumalıyım derken sevgili Ahmet Özgür Türen’in, Destek Yayınlarından çıkan 2018 basımı bu kitabını gördüm. Kitabın kapağında da yer aldığı şekilde Köy Enstitüleri gerçekten de bir "Türk Rönesansıydı.." İçeriği ve anlatım tarzını çok beğendim ve okuma listeme hemen ekledim. Türen, enstitülerin kuruluşundan kapanışına kadar geçirdiği süreci akıcı bir dille okuyucularına aktarmış. “Köy Enstitüleri” konusunu merak ediyorsanız bu kitap iyi bir başlangıç kitabı olabilir. Daha sonra bu konu hakkında yazılan onlarca hatırat ve kitapları sırasıyla okuyabilirsiniz. Özellikle Fay Kirby’nin “Türkiye’de Köy Enstitüleri” kitabı bu konu hakkında en önde gelen eserlerden biridir.

Bu kitap okuma yazmayla yeni tanışan köylerden büyük yazarlar, ressamlar, müzisyenler çıkartmayı başaran bu benzersiz sistemi anlamak isteyen herkes için bir başvuru kitabı niteliği taşıyor. Mezunlarına pozitif bilimlerden, sağlık hizmetlerine, tarımcılıktan, inşaat işçiliğine pek çok konuda yetkin olmasını sağlayan bir eğitim veren Köy Enstitüleri çağının ötesinde bir eğitim seferberliğiydi. Ve inanıyorum ki bugün her alanda bir kalkınma politikası uygulamamız gerekiyorsa, Milli Eğitimimiz için bugünün en iyi sistemi Köy Enstitülerini yenilikçi ve çağa uygun ders içerikleriyle yeniden faaliyete almak olacaktır.

“Köy Enstitüleri” hakkında bir kitap okumadan önce Yaşar Kemal’in İnce Memed kitabını okumanızı tavsiye ederim. 1930’lu yılların köy yaşamı hakkında fikir edindikten sonra “Köy Enstitüleri” hakkındaki bilgiler ufkunuzu daha da genişletecektir. Özellikle eğitimcilerin okuması gereken bir kitap. Herkese keyifli okumalar dilerim.

Önerilen Popüler Yazılar