5 Temmuz 2017 Çarşamba

Bildiklerimizle, zannettiklerimiz arasındaki hassas denge!

Bir bilgeye sormuşlar: "En çok kimi seversiniz?"

"Terzimi severim" diye cevap vermiş bilge.

Soruyu soranlar şaşırmış:

"Aman üstad, çevrenizde size yakın size sevgisini sunan o kadar çok kimse varken neden terziniz? Bilge gülümseyerek yanıt vermiş;

"Evet dostlarım, ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, ölçümü yeniden alır.  Ama diğerleri öyle değil. Bir kez hakkımda karar verdiler mi, ölünceye kadar beni hep o ön yargılarıyla tanır"

Ön yargılar; Düşünmeden, araştırmadan, at gözlükleri ile, kapalı kapılar ardından verilen kararlar ve hayatımızdan çaldıkları. Bildiklerimizle, zannettiklerimiz arasındaki hasas denge! Kah köprüleri yıkan, kah köprüler kuran bir denge. Bakın Einstein insanoğlunun en kötü huyu, çağın en büyük hastalığı bu denge yani ön yargılar için ne diyor;

"İnsanlardaki ön yargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zor".
Doğru söylüyor Einstein değil mi? Bizler de kimbilir kaç kez deneyimledik ön yargılarımızın hayatlarımızda kurduğu ve yıktığı köprüleri değil mi? Peki, her derdin olduğu gibi bu hastalığında bir şifası, dermanı yok mudur? İnsanoğlu bu zayıflığını nasıl yenebilecek ne dersiniz?

Önerilen Popüler Yazılar